Umut
Türkiye-Belçika Maçı Öncesi
Geçtiğimiz günlerde oynadığımız Kazakistan maçını kayıpsız atlattıktan sonra çok daha zor ve önemli bir maç salı günü bizleri bekliyor. Maçın hakkında yazmaya geçmeden önce milli takımın genel durumu hakkında biraz yazalım.
Milli takımdaki kadro seçimleri en çok konuşulan konuların başında geliyor.
Formda olan ve takımında forma giyen bazı futbolcuların yer almadığı ve takımında forma şansı dahi bulamayan bazı futbolcuların yer aldığı bir kadro ile karşı karşıyayız.
Bu illa ki eleştirilecek bir durum değil, hatta bence doğru şekilde olduğunda milli takımlar sistemine de en uygun olanı bu olur. Şöyle açayım;
Milli takım bence bir amaç değil araç olmalı. Yani bir yerlere gelmek isteyen, başarılı olmak isteyen her türk futbolcunun tepe noktası olmamalı milli takım. Bu tarz başarılar zaten Türkiye Ligi adı altında sahibini buluyor. Yani demek istediğim, bir futbolcu sırf formda diye, klübünde başarılı diye başka hiçbir şart aranmadan milli takımda yer almamalı. Ama eleştirenler bunu istiyor, "formda, klüp takımında iyi oynuyor" tarzı yanlış argümanlara sığınıyor. Yani sırf eleştiri yapmış olmak için eleştiriyorlar, neden aramıyorlar, yapıcı olmuyorlar.
Ben bunun nedeni hakkında bazı şeyler yazacağım.
Guus Hiddink'in muhtemel bir amacı var. Oturaklı ve gerçekten işleyen bir sistem sahip takım kurmak. Bu.
Benim anlatmaya çalıştığım şey de bu. Milli takım amaç değil bir araç olmalı Türk futbolu için. Ve o aracı olması için de belli bir sistem dahilinde oynaması belirli ve oturaklı bir takım olması gerekiyor. Ve dediğim gibi Hiddink de muhtemelen bunu amaçlıyor.
Sistem dediğimde şimdi herkesin aklına pas futbolu, hızlı futbol, teknik futbol falan gelecektir. Tabi, bu gayet normal. Ama Hiddink'in amaçladığı şey sadece sistem değil. Yani bir Rijkaard değil Hiddink. Ya da bir Aragones, bir Del Bosque değil. Daha çok bir Lucescu, bir Mourinho, bir Louis van Gaal. Yani sistemden taktikten başka, gerçek bir takım kurma, uyumlu oturaklı bir ekip yaratma konusunda da amaçları mevcut Hiddink'in. Oyuncularından maksimum verimi alma, oyuncuları ve sistemi birbirine mümkün olduğunca iyi uydurma gibi amaçları var Hiddink'in. Bu yüzden sisteme uyumsuzluk, oyuncu tarzı gibi konularda daha esnek olacaktır. Yani oyuncu seçiminde göz önüne alacağımız temel şeyler oyuncuların daha önceden birbirini tanıyor olması, daha önceden oturmuş bir takımın parçaları olmaları gibi hususlar olmalı. Çünkü geriye kalan bunlar. Zira dediğim gibi sistem-taktik vb. konuları kendisi oluşturacak mevcut oyuncuların özellikleriyle harmanlayarak, birbirine(sistem ve oyuncuları) uydurarak. Yani onun yapacağı şey belli; birbirine uyumlu birbirini tanıyan adamları toplayıp zaten bir nebze mevcut olan takımdaşlığın yanına "kendisi" bir sistem ekleyip, ondan sonra (ki bu belki en önemlisi) maksimum verimi aldığı oyuncularıyla o sistemi harmanlayıp takıma empoze etmek.
Bu yüzdendir ki Servet vb. gibi pas futboluna teknik futbola pek yatkın olmayan bazı isimleri de gözardı edebiliriz.
Lakin ben o zaman sorarım adama, Ömer Erdoğan'ın , Selçuk Şahin'in İbrahim Toraman'ın ne işi var bu takımda diye. Zira bu adamların milli takımla pek ilgileri yok, yani milli takımda gayet tabi uyum sorunu sistem sorunu yaşayacak adamlar bunlar.
Tabi bu sorunun cevabı elbette klüplerin tavırlarını yumuşatma gereği duyulması vs. olacaktır, tamam derim ben de şimdilik.
....
....
Maçla ilgili birşeyler yazalım şimdi.
Belçika çok yetenekli oyunculardan kurulu bir takım kesinlikle. Önce bunu söyleyeyim.
Kompany, Van Buyten, Fellaini, Vermaelen, Defour, Hazard, Witsel, Dembele, Lukaku vs vs. Bunların hepsi üst kalite adamlar. Hatta şöyle diyeyim, bireysel olarak baktığında bence Türkiye'den daha kaliteli bir takım.
Ama sonuçta bizim oturmuş bir takımımız oturmuş oyuncuların oluşturduğu bir birliğimiz var. Üstüne Hiddink ve onun getireceği etki de hesaba katılmalı. Maçın içeride olması da büyük bir avantaj elbette.
Bunları üst üste koyduğumuzda bence en kötü beraberlik alacağımız bir maç olacak.
Road to EURO 2012 ...
Sabri vs Gökhan
Olmadı Bir Daha
Sürekli Detone
Zaman Birazcık Zaman
Futbol Kesmedi Mi?
Stop
Versene Oyuncağımı!
Nen Var Kuzum?
Kısa Yoldan Uzun Dönüş
Futbolda bazı dikiş tutturamayan ya da şansı süreklilik kazanmasına engel olan oyuncular vardır. 15-20 yıl gibi sürede 10 takım değiştirmek... Aynı zamanda zor bir iş olsa gerek.
Marcus Bent
Üst düzey takımlarda oynadıktan sonra 2. sınıfa düşmesi fazla zaman almadı. Ligin gerektirdiği üretkenlik anlayışına sahip bir oyuncu değildi, belki de halen değil. Kuşku yok ki kariyerindeki en dikkat çekici dönem 1999-2000 sezonuydu. Sheffield United forması 15 gole imza atmıştı.
14 Kulüp: Brentford, Crystal Palace, Port Vale, Sheffield United, Blackburn, Ipswich, Leicester, Everton, Charlton, Wigan, Birmingham, Middlesbrough, QPR, Wolves.
Steve Claridge
1996-1998 yılları arasında Leicester City adına yaptıkları yadsınamaz derece başarılıydı. 2009 yılında futbol kariyerine son verdiğinde, 24 yıla 1000 maç ve formasını giydiği onca kulübü sığdırmayı başarmıştı.
20 Kulüp: Fareham Town, Bournemouth, Weymouth, Crystal Palace, Aldershot, Cambridge United, Luton Town, Birmingham, Leicester, Portsmouth, Wolves, Millwall, Brighton, Brentford, Wycombe, Gillingham, Bradford, Walsall, Worthing, Harrow Borough.
Trevor Benjamin
Kariyerinin ilk beş yılına baktığımız zaman ileriki dönemlerde neler yapabileceği hakkında yeterince bilgi sahibi oluyorsunuz. 2000'de Leicester City'de geldiğinde işlerin yoluna girebileceği konuşuluyordu fakat istediği gibi olmadı. 5 yılda kaldıktan sonra Northampton'a imza attı. Daha sonra formasını giydiği ilk 4 kulüpte belki bir sıçrayış yapabilir umudu taşısada malesef kariyerinin istediği noktaya taşıyamadı.
22 Kulüp: Cambridge United, Leicester, Northampton, Coventry, Peterborough, Crystal Palace, Norwich, West Bromwich, Watford, Swindon Town, Walsall, Boston United, Hereford, Gainsborough Trinity, Woking, Kidsgrove Athletic, Northwich Victoria, Tamworth, Harrogate, Wellingborough, Hednesford Town and Bedlington Terriers
Andy Cole
1999'da Manchester United'ın Şampiyonlar Ligi zaferinin önemli bir üyesiydi. Old Trafford kariyerinin öncesinde Newcastle macerası var ki, onu Ferguson'a taşıyan yol da buradan geçiyor. Fakat Kırmızı Şeytanlar'dan ayrıldıktan sonra Blackburn, Fulham ve Manchester City ona fayda sağlamadı, eski performansını bir türlü tekrarlayamadı.
12 Kulüp: Arsenal, Fulham, Bristol City, Newcastle, Manchester United, Blackburn, Manchester City, Portsmouth, Birmingham, Sunderland, Burnley, Nottingham Forest.
Christian Vieri
Böylesine yetenekli bir oyuncunun neden bu kadar istikrarsız olduğunu da sormadan edemiyorsunuz. Gittiği kulüplerde uyum sorunu yaşaması imkansıza yakın duruyor çünkü ülkesi dışına sadece 3 kez çıkmış. 1999'da 6 yıl geçirdiği İnter'e 32 milyon sterline imza atarak dönemin transfer rekorunu kırmıştı.
12 Kulüp: Torino, Pisa, Ravenna, Venezia, Atalanta, Juventus, Atletico Madrid, Lazio, Inter, AC Milan, Monaco and Fiorentina.
Kung-Fu Kit
Maviden Kırmızıya
İngiliz Stili
Sahada Olması Gerekenler
Başkanım Bizi Al
Ekonomik Krizin Görünmeyen Yüzü
Van Der Vaart Çıkmazı
Euro 2012 Öncesi Yeni Formalar
İngiltere Futbol Federasyonu, Güney Afrika'daki fiyaskonun kalıntılarını üzerinden atmak için epey uğraş veriyor. Kadrodaki ufak rötuşların ardından, bu kez de eski formanın tanıtımının üzerinden 6 ay geçmesine rağmen yeni bir forma tasarımını ortaya çıkardılar.
Euro 2012 grup maçları kapsamında oynanacak Bulgaristan ve İsviçre karşısında bu formalarla çıkılması bekleniyor. Fiyatı 49,99 pound olarak açıklandı. Kaleci Joe Hart forma tasarımı beğendiğini söylese de taraftarlar aynı görüşe sahip değiller. Zamanlama bakımından çok yanlış bir karar alındığını söylemekte fayda var ki, satış rakamlar da bunu doğrular nitelikte seyrediyor.
Takımın kötü gidişininin üstüne kapamak ve Euro 2012 öncesi biraz da zaman kazanmak adına bu tür bir hamle yapılmış olabilir. Her şeye rağmen FA, satışların durgun olmasını takımın kötü sonuçlar almasına bağlamıyor ve gelecekte daha da çok satılacağını düşünüyor. Aynı zamanda belirli miktarda kaynak yaratılacağını da sözlerine ekliyor. Aslında biraz da hak vermek gerekir, sonuçta bu işten para kazanan 60.000 futbolcu, onca hakem ve antrenör var.