1983 yılının 23 Mart günü Berlin'de doğmuş. Hakan Balta hikayesinin en önemli cümlesi bu işte: "Berlin'de doğmuş."
Galatasaray Ukrayna'dan dönerken, Hakan Balta'nın yüz ifadesini gördüm bir haber videosunda. O andan beri kendisine ettiğim kötü lafların pişmanlığını hissederken yüreğimde; diğer yandan da kuvvetli bir merak duyuyorum: Bu adamı bu hale getiren ne?
1 aydır her Galatasaray maçında, tamamiyle konsantrasyon eksikliğine bağlı hatalar yapıyor Hakan Balta. Şimdi ilk cümleye geri dönme zamanı: "Berlin'de doğmuş." Alman mental altyapısını almış bir adam Hakan Balta... Milli takımda sol bek için hiç tartışmasız birinci tercih Hakan Balta... Euro 2008'in kahramanlarından Hakan Balta... Soğukkanlı Hakan Balta, güven veren Hakan Balta... Bu özellikleri haiz bir adamın, sahada kendinde olmaması fevkelade anormal bir durum.
Bu adamla alakalı, muhtemelen gayet insani, büyük bir problem olduğunu tahmin ediyorum. Tabii bu tür, performansını etkileyen problemleri çözmek, birinci dereceden Hakan Balta'nın vazifesi; tabii yeterince profesyonel ve işine saygılı bir adamsa... Ama burada meselenin bir de öbür yüzü var. Yönetim zafiyeti...
Birincisi; eğer sizin sözleşmeli futbolcunuz, 1 ay boyunca konsantrasyon problemi yaşıyorsa ve siz bunu çözemiyorsanız, bu kulübün futbol şubesinde, futbolcuların psikolojik durumlarıyla ilgilenen kimse, onunla ilgili tasarrufta bulunmanız gerekir. Eğer Galatasaray kulübünde böyle bir görev tanımı yoksa da, zaten kapatalım kepenkleri..!
İkincisi de; siz Hakan Balta'yı kendi mevkiisinde alternatifsiz bırakırsanız, bu düşük performansa müstehaksınız demektir. Eh, ondan sonra da, transferin bitimine 30 saat kalmışken harıl harıl sol bek ararsınız.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Beni üzen nokta da senin de dediğin gibi stratejisizlik. Şu yazdıklarından sonra ''Çağlar var'' diyemiyorum. Yok çünkü, aslında var ama yok...
O noktada da Frank Rijkaard konuşsun: "Sakatlanan her oyuncum, anlamadığım şekilde hastanelik oluyor."
Ki Çağlar'ın 3 ay daha olmayacağı söyleniyor.
Bu oyuncunun Galatasaray'a geldiğinde sakat olduğu gerçeği var. Ki o durumda Milli Takım'la beraber Amerika'ya gidip maçlara çıktı. Peki Rijkaard'ın bundan haberi var mıydı? Şimdi de Sabri'nin sakat olmasına karşın Milli Takım'a çağrılmasını yadırgadığını söylemiş. Demek ki, arada bir kopuklu var, sistemsizlik var, çaresizlik var. Çözümü yok mu? Var elbette, ama şu saatten sonra çıkıp ''Zaman var. Galatasaray için en iyisini alacağız'' demek değil, bu olmamalıdır.
İkinci paragrafın son cümlesinde bir imla hatası görünmektedir. "Haiz" kelimesinden önce gelen kelime -i hal ekini alır. Yani cümlemiz şöyle olmalıydı:
"Bu özellikleri haiz bir adamın..."
@Adsız
O cümleye rastlayamadım. Arkadaş düzeltmiş sanırım. Uyardığınız için teşekkürler.
Gereken düzeltmeyi yaptım. Bilmiyordum, "haiz" kelimesinin böyle kullanıldığını. Öğreten, her kimseniz, çok teşekkür ederim.
Yorum Gönder
Yazı hakkında herhangi bir görüş belirtmek isterseniz aşağıdaki bölümü kullanabilirsiniz. Unutmayın ki, yazılan her şey yazar tarafından okunup dikkate alınacaktır.