Andreas Grangvist
Surrealist Adam
Defans oyuncusu denildiğinde aklıma Capone gelir. Nedendir bilinmez o kadar kısa süre oynamasına rağmen Arif Erdem'den, Hakan Ünsal'dan, Emre Belözoğlu'ndan kat be kat daha sıcakkanlı, daha insancıl olduğunu ispatlayarak gönlümde yer bulmuştur. Hatta ayda bir Google'da adını aratır hakkında çıkan haberleri okurum sağlığı, sıhhati yerinde mi diye. Gel gelelim kendisi hakkında çok fazla bilinmeyen vardır. Bu yüzden neden 2000'de Uefa'yı alan kadronun banko oyuncusuyken 2 sene sonra Kocaelispor'a gittiği pek bilinmez. Benim asıl anlatmak istediğim defans oyuncusunun sağlam oynaması gerektiğiydi. Belki de olaya Capone'den girmemin sebebi bu olmuştur, bilemiyorum. Pası nereye, ne zaman atacağını bilen, top ayağındayken soğukkanlılığını koruyan ve tempoyu hızlandırabilen oyuncular her zaman takımlarına oyun olarak süreklilik kazandırırlar. Mesela 2008 şampiyonluğunda Servet'in ve Song'un uyumu takımı o kadar etkiledi ki Galatasaray baktığınızda son dakikalarda şu anki durumu kadar pes etmiyor, golü bulabileceğini hissettiriyordu. Ardından yapılan takımın genel profiline uymayan yanlış transferler ve kadro dengesizliği takımı bir anda oyundan erken koparır, 70. dakikadan sonra atak bile yapamaz seviyeye getirdi.
Transfer çalışmalarında bu sezon gözle görülür bir hareketlenme olduğu da kesin. Drogba, Diego, Buffon derken bir anda Uefa'ya bile gidemeyen ancak Şampiyonlar Ligi'ni kazanacak kadroya sahip bir takım oluverdi. Tabii ki bunlar reelde olmayan, tamamen kafalarda bitirilen transferler. Reelde düşündüğümüzde bana göre Drogba haricindeki tüm isimler hayal ürünüdür. Mesela yeni bir isim attılar ortaya. Andreas Grangvist... Olabilir, ama olmayabilir de. En azından oynamaya, başarıya aç bir oyuncudur. 26 yaşında olması bir defans oyuncusu için en potansiyeline yakın oynamaya başlayacağı yıl olarak görülebilir. Ayrıca İsveç'li kendisi. Geçtiğimiz sezonu Hollanda Ligi'nde Groningen'de geçirdi. Ondan önce kariyerine başladığı Helsingborg ve Wigan'da geçirdiği sezonlar var. 2010-2011 sezonunda 11 gol atarak takımının en golcü 2. oyuncusu olmuş. Sadece bunu söylemem bile topu ayağına yakıştıran bir oyuncu olduğunu anlamanız için yeterlidir. Zaten kendisini Premier Lig'den birkaç kulüpte ciddi şekilde istiyor. Sonuçta olması gereken bir transferdir fakat, Servet Çetin ile birlikle oynatılacaksa kalsın. O zaman Neill'in suçu neydi diye soruyor insan...
Category:
Galatasaray,
Transfer
0
yorum
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yazı hakkında herhangi bir görüş belirtmek isterseniz aşağıdaki bölümü kullanabilirsiniz. Unutmayın ki, yazılan her şey yazar tarafından okunup dikkate alınacaktır.